Erişilebilirlik uygulamalarının yaygınlaştırımlası ve denetimi ile ilgili çalışmalar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından sürdürülüyor. Erişilebilirlik uygulamaları ile ilgili sürenin dolduğunun vurgulandığı toplantıda, bu konuda tüm bakanlıkların erişilebilirlik ile ilgili üzerine düşenleri yapmaları konusunda Başbakanlık tarafından tekrar talimatlandırıldıkları vurgulandı.
Erişilebilirlik uygulamaları için çok büyük önem arzeden Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu'nun ilk toplantısı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Doç. Dr. Ayşenur İslam'ın başkanlığında 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşti.
Bakan Ayşenur İslam, tüm bakanlıklar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinin katılımı ile düzenlenen toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 2002-2014 yılları arasında engellilik alanında devrim sayılabilecek adımlar atıldığını söyledi. Bu dönemle birlikte “önce insan” ilkesi doğrultusunda her alanda hak eksenli politikalar geliştirildiğini belirten İslam, engellilerin Türkiye Cumhuriyeti'nin “sosyal devlet” yüzüyle tanıştıklarını kaydetti. Yasal düzenlemeler ve uygulamalarla, engellilerin onurlu, üretken ve mutlu bireyler olarak toplumsal hayatın her alanına eşit ve etkin katılımının gerçekleştiğine işaret eden İslam, hükümetleri döneminde engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi, hizmetlerin çeşitlendirilmesi ve hizmet kapsamının genişletilmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Bu alanda alınan önemli mesafeye rağmen yarınlar için daha ileri bir noktanın hedeflendiğini, Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu oluşturulmasının da bunun en önemli göstergesi olduğunu dile getiren İslam, engelliliğe "hak temelli" bir yaklaşımla baktıklarını ve konuyu insan hakları kavramı içinde değerlendirdiklerini aktardı. Bakan İslam, “Dolayısıyla engellilerin haklarını kullanabilmeleri için alınan tedbirleri imtiyaz ya da lütuf değil, insan hakları ve bilgi teknoloji çağında hayata aktif katılımı sağlamanın gereği olarak görüyoruz. Bu bakış açısını son yıllarda gerçekleştirdiğimiz yasal düzenlemeler ve uygulamalarla somut bir şekilde ortaya koyduk” dedi.
Birleşmiş Milletlerce 2006'da kabul edilen Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'nin 2007'de Türkiye tarafından imzalandığını anımsatan İslam, engelli haklarına ilişkin perspektif sunan sözleşmede uygulama ve izlemeye verilen öneme de değindi. Bakan İslam, şöyle konuştu:
“Etkin bir uygulama ve izlemenin ancak sorumlu ve ilgili kuruluşlar arasındaki koordinasyon ve işbirliğinin daha da güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu güçlü bir koordinasyon sağlanması açısından çok önemli bir fonksiyon üstleniyor. Yine de biliyoruz ki, engellilerin haklarını kullanmaları için, ayrıntılı ve idealleri yakalayan bir mevzuat oluştursak bile toplumsal bilinç ve farkındalık gelişmedikçe ve uygulamalara yansımadıkça mevzuatın günlük hayatımıza etkisi ne yazık ki beklenen ölçüde olmayacaktır.
Ancak biz her zaman daha iyi bir yarını hedefledik ve hedeflemeye devam ediyoruz. Daha iyi bir yarından kastımız, engellilerin kendi hayatları üzerinde söz ve karar sahibi, toplumsal hayatın tüm alanlarında etkin bir biçimde yer alan, özgür ve bağımsız bireyler olabilmeleridir.”
“Bilimsel Veriler Politika Belirlenmesinde Çok Önemli”
Engelli bireylerin yaşam kalitesinin artırılması için bilimsel veri ve analizlere dayalı politikalar oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Bakan İslam, engellilerin haklarını kullanma düzeylerini ortaya koyacak ayrıştırılmış verilere ihtiyaç olduğunu belirtti.
TÜİK'in gerçekleştirdiği Türkiye Nüfus ve Konut Araştırması'na göre nüfusun yüzde 6,9'unu engelli vatandaşların oluşturduğunu bildiren İslam, Türkiye'de engellilik alanında politika oluşturma ve engellilere yönelik hizmetlerin sunumunun Kurul'da temsil edilen bakanlıklar ile kurum ve kuruluşlar tarafından yürütüldüğüne dikkati çekti.
“Erişilebilirlikte Mühlet Doldu”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, şehirlerde erişilebilirlik standartlarının sağlanması için ilgili kurum ve kuruluşlara verilen sürenin 2014 başında dolduğunu anımsatarak, “Bu konuda bütün yasalar, yönetmelikler çıktığı halde kurum ve kuruluşlarımız tarafından yeterli duyarlılık ve izleme gerçekleştirilmediği için herhangi bir iyi noktadan söz etmemiz, şu an için mümkün değil. Bugünden başlayarak gecikmiş olan bu vazifelerimizi yerine getirmek durumundayız” dedi.
Erişilebilirlik konusundaki çalışmalara da değinen İslam, şöyle konuştu:
“Bu hakkın engelliler açısından tam olarak hayata geçirilebilmesi ancak ve ancak tüm bakanlıkların, tüm kurum ve kuruluşların işbirliği ve elbette engellilerin sivil toplum örgütlerinin de bu sürece katılımıyla mümkün. Bu konu, bugünkü toplantının en önemli konularından biri olmalı. Çünkü kurum ve kuruluşların, bakanlıkların, belediyelerin tüm şehirlerimizin erişilebilirlik standartlarını sağlamaları için kendilerine verilen mühlet bu yılın başında doldu. Ama bu konuda bütün yasalar, yönetmelikler çıktığı halde kurum ve kuruluşlarımız tarafından yeterli duyarlılık ve izleme gerçekleştirilmediği için herhangi bir iyi noktadan söz etmemiz, şu an için mümkün değil. Konu, Bakanlar Kurulu'nda tarafımızdan gündeme getirildiği zaman, Sayın Başbakan, bütün bakanlarımızı, bu konuda üstlerine düşen görevi bir an önce yerine getirmeleri konusunda tekrar talimatlandırdı. Burada bulunan bakanlık görevlisi arkadaşlarımızın bu konuyu bilmeleri gerekir, bütün bakanlıklar tekrar erişilebilirlikte üstlerine düşeni yapmaları konusunda talimatlandırıldılar.”
“Bakanlığımız Koordinasyon Görevini Yapacaktır, Yükümlülük Hepimizin”
Kurul'daki temsilcilerin erişilebilirlikle ilgili izleme ve koordinasyonu sağlamakla görevli olduğunun altını çizen İslam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla bugünden başlayarak gecikmiş olan bu vazifelerimizi yerine getirmek durumundayız. Tüm şehirlerimizin, binalarımızın, tüm cadde ve sokaklarımızın, tüm sosyal alanlarımızın bir an önce erişilebilir duruma getirilebilmesi için hepimizin üstümüze düşen görevleri bir an önce gerçekleştirmemiz gerektiğinin altını çiziyoruz. Bakanlığımız bu konuda koordinasyon görevini üstlenmektedir. Koordinasyonun kendisine tanıdığı yaptırımları elbette kullanacaktır ama bunun dışında herhangi bir iyileştirme çalışmasını maddi veya fiziki olarak yerine getirme görevi yoktur. Bu görevler tamamen sizlere aittir.”
Engelli Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu'nun gerek politika oluşturma gerekse planlama ve uygulama açılarından son yıllarda yürütülen çalışmalara ivme kazandıracağını belirten İslam, kurulun, idari ve yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalar yapmak, strateji belgesi ve eylem planları hazırlatmak ve kurumlar arası işbirliğini sağlamakla görevli olduğunu bildirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, kurulun engellilik alanında kalıcı izler bırakacağına dair inancını ifade ederek konuşmasını tamamladı.
“Bütüncül Bakış Açısı Anahtar Kavram”
Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Nesrin Afşar Çelik de konuşmasında, aile ve toplum refahını artırmak amacıyla dezavantajlı kesimler başta olmak üzere tüm toplumu hedefleyen, katılımcı bir anlayışla bütüncül sosyal politikalar üretmeyi, uygulama ve izlemeyi Bakanlık misyonu olarak belirlediklerini anımsattı.
Bu misyon çerçevesinde BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmesi'nin uygulanma teşvik ve temini ile uygulanmasının izlenmesi için kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, uzman ve akademisyenlerin katılımı ve işbirliğiyle bir yol haritasının oluşturulması gerektiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
“Sözleşme, engelli haklarını insan hakları hukukunun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiriyor ve engellilik konusunun tüm politika ve programlarda bütüncül olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor. Biz de 'bütüncül bakış açısı'nı anahtar bir kavram olarak değerlendiriyoruz. Engellilerin toplumsal hayatın tüm alanlarına, ayrımcılığa uğramaksızın diğer bireylerle eşit katılımlarını sağlanmasını öngören bir strateji belgesi ile eylem planının tüm tarafların işbirliğiyle oluşturulmasının, tarafların sorumluluklarını belli bir zaman dilimi içinde yerine getirmesini sağlamak ve gerçekleşme düzeylerini ölçmek açısından ülkemiz için etkili bir araç olacağını düşünüyoruz.”
kaynak: EYH Genel Müdürlüğü